crossorigin="anonymous">
Öykümüz işine aşkla bağlı iki diş hekiminin başarı yolunda durmaksızın koşuşturmasının kısa hikayesidir. Diş Hekimi Ömer Faruk ve Hakan her ne kadar farklı kimlikleri temsil etse de; birlikte maraton koşmanın imkansız olmadığını ispatlamıştır meslektaşlarına. Rekabetin işbirliğinden daha değerli sonuçları olduğunu göstermektir amaçları. Uzun ve yorucu bir yoldur diş kliniği işletmek. Hele de %100 HASTA MEMNUNİYETİ temel ilkeniz olmuşsa.
Bu uzun ve yorucu yolculuğa 1993 yılında Bahçelievler’de başladılar Ömer ve Hakan. Geceler gündüzlere karışınca, sayılar memnuniyetlere mağlup olmuştu. Her gün “kaç hasta baktın?” sorusu yerine “acaba her hastamızı memnun ettik mi?” sorusu bugünü anlatan temel felsefeydi. Yıllar yılları kovaladı ve “Bizimle çalışmaya var mısın?” sorusu sorulmadan “Sizinle bu maratonda bize de yer var mı?” diyen, mesleğine aşık diğer hekimlerle ekip büyüdü.
Memnuniyet sınırlarının artık genişletilmesi gerekiyordu. Hastaların yoğun talebine cevap vermek için 2. Adres aranmaya başlandı. Başakşehir hem kalite beklentisi hem de hasta beklentileri açısından “tam bize göre” idi. Vakit geçirilmeden müjdeli haber bölgeden gelen hastalarla paylaşıldığında “ne iyi ettiniz” yorumları ve teşekkürler birbirine karıştı. 2014 yılı Haziran ayında sanki yıllardır hizmet veriyormuş gibi bölge halkının teveccühüne mazhar oldu Başakşehir.
Bu yolculuğa çıkarken “Ne kadar yol alırız?” sorusu yerine “Ne kadar memnun ederiz?” sorusu sorulmuştu. “Nasıl daha fazla memnun ederiz?” sorusu her zaman kafaları meşgul etmeye devam edecek.
Yolculuk Başakşehir’de de bitecek gibi görünmüyor. Zira daha fazla memnun edilmeyi hak eden onca insan bu anlayışa muhtaç iken.
Ağız ve Diş Sağlığı alanında modern yöntem ve cihazların önemi asla küçümsenemez. Ama bunları kullanan hekimlerin üstün mesleki ve insani değerlere sahip olması vazgeçilmezlerdendir. O yüzden diyoruz ki teknoloji sadece bir araçtır. Ne kadar modern olursa olsun onu kullanan insanın hangi amaca hizmet ettiği temel dinamiktir.
İnsana hizmetin Hakk’a hizmet olduğu bilincinden uzak kalmak en büyük korkumuzdur. 23 yılı aşkın süredir dokunduğumuz yüzbinlerce insanın da duasıdır bizimle büyüyen.
Bu uzun ve yorucu yolculuğa 1993 yılında Bahçelievler’de başladılar Ömer ve Hakan. Geceler gündüzlere karışınca, sayılar memnuniyetlere mağlup olmuştu. Her gün “kaç hasta baktın?” sorusu yerine “acaba her hastamızı memnun ettik mi?” sorusu bugünü anlatan temel felsefeydi. Yıllar yılları kovaladı ve “Bizimle çalışmaya var mısın?” sorusu sorulmadan “Sizinle bu maratonda bize de yer var mı?” diyen, mesleğine aşık diğer hekimlerle ekip büyüdü.
Memnuniyet sınırlarının artık genişletilmesi gerekiyordu. Hastaların yoğun talebine cevap vermek için 2. Adres aranmaya başlandı. Başakşehir hem kalite beklentisi hem de hasta beklentileri açısından “tam bize göre” idi. Vakit geçirilmeden müjdeli haber bölgeden gelen hastalarla paylaşıldığında “ne iyi ettiniz” yorumları ve teşekkürler birbirine karıştı. 2014 yılı Haziran ayında sanki yıllardır hizmet veriyormuş gibi bölge halkının teveccühüne mazhar oldu Başakşehir.
Bu yolculuğa çıkarken “Ne kadar yol alırız?” sorusu yerine “Ne kadar memnun ederiz?” sorusu sorulmuştu. “Nasıl daha fazla memnun ederiz?” sorusu her zaman kafaları meşgul etmeye devam edecek.
Yolculuk Başakşehir’de de bitecek gibi görünmüyor. Zira daha fazla memnun edilmeyi hak eden onca insan bu anlayışa muhtaç iken.
Ağız ve Diş Sağlığı alanında modern yöntem ve cihazların önemi asla küçümsenemez. Ama bunları kullanan hekimlerin üstün mesleki ve insani değerlere sahip olması vazgeçilmezlerdendir. O yüzden diyoruz ki teknoloji sadece bir araçtır. Ne kadar modern olursa olsun onu kullanan insanın hangi amaca hizmet ettiği temel dinamiktir.
İnsana hizmetin Hakk’a hizmet olduğu bilincinden uzak kalmak en büyük korkumuzdur. 23 yılı aşkın süredir dokunduğumuz yüzbinlerce insanın da duasıdır bizimle büyüyen.
Etiketler
Konum
Yorumlar (0)
Yorum Yaz
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
Henüz bu firma için bir yorum yazılmamış.